İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan kamu emekçilerinin kazanılmış haklarını gasbettirmeme mücadelesi tüm baskılara karşın devam ediyor. Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, sosyal denge tazminatı ve ikramiyelerin tamamının ödenmesine ilişkin meclisten aldığı yetkiye rağmen sorun çözülebilmiş değil. Öyle ki son kertede bu krizin çözümü Cemil Tugay tarafından CHP Genel Merkezinden alınacak onaya havale edildi. Belediye emekçileri ise kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini söylüyor.
Ulaşım dairesinde çalışan Hasan Çakıcı, “CHP savunduğu doğrulardan çıktı. AKP’nin popülist yaklaşımlarını savunmaya başladı. İşçileri, emekçileri savunduğu söylemleri vardı ama şimdi görüyoruz ki CHP söylemleri ve yaptıklarıyla kendi içinde çelişiyor” dedi. İzmir’in CHP için bir kale olduğunu belirten Çakıcı, şöyle devam etti: “CHP tekrar tekrar düşünmeli. Biz emeğimizi rahatlıkla İzmir halkına yansıtmak istiyoruz. Ama bu ekonomik kısıtlamalardan dolayı zorluk çekiyoruz. Bizim tüm amacımız gasbedilmeye çalışılan haklarımızı savunmak ve bir baskı altında kalmadan özgür toplu sözleşme masasına oturmak. CHP maalesef bir bayram günü bizi haklarımızdan mahrum etti. Çocuklarımıza alabileceğimiz, yapabileceğimiz şeyleri yapamadık. Ancak mücadelemizden de vazgeçmeyeceğiz.”
"BASINA YANSITILANLAR DOĞRU DEĞİL"
ESHOT Genel Müdürlüğü Tüm Bel-Sen Temsilcisi Yeşim Oktay, “Özgür toplu sözleşme emekçiler ve işverenler arasında yapılan, hiçbir sınırın olmadığı bir sözleşmedir. Bu biraz daha sosyal iyileştirme üzerine yapılmış bütüncül bir sözleşmedir” dedi.
Kazanılmış haklarının gasbedilmek istenmesine karşı mücadele ettiklerini belirten Oktay, “Biz bugün elimizden alınmaya çalışılan haklarımız için mücadele ediyoruz. Bir geçim standardı var, bunu devam ettirmeye çalışmak, insanca yaşayabilecek bir ücret istiyoruz” diye konuştu.
Bu süreçte basına, belediye emekçileriyle halkı karşı karşıya getiren demeçler verildiğini dile getiren Oktay, “Çok afaki rakamlar telaffuz ediliyor. Bunların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Burada işe yaramaz bir grup olarak gösterilip itibarsızlaştırma bizim onurumuza dokunuyor. Belediyede bir hizmet üretiliyorsa biz emekçiler sayesinde üretiliyor. CHP yasal sınırı kaldırmak için mücadeleye destek vermesi gerekirken bu mücadelenin karşısında duruyor” dedi.
"YANLIŞ BİR ALGI YARATILIYOR"
Bir laboratuvar teknikeri, “Mevcut ikramiyemizin, sosyal denge tazminatlarımızın ortalaması aylık 16 bin 750 TL. Bizim böyle bir hakımız varken Cemil Tugay bunun yasal olmadığını, kesmek istediğini söyledi. Haziran ayında ise masaya oturmadan kesti. Bunlar bizim özlük haklarımızdı. Dışarıda, sanki 16 bin 750 lira veriyor ama biz kabul etmiyoruz gibi bir algı oluşturuluyor. Bu bir yalan. Biz aldığımız ücretin enflasyon oranında zamlanmasını talep ediyoruz. Bizim karşımıza halkı, güvenlikteki arkadaşlarımızı dikerek farklı yerlere çekmeye çalışıyor ama biz bu oyunlara gelmeyeceğiz, hakkımızı aramaya devam edeceğiz” dedi.
Sorunun CHP’de olduğunu düşünen emekçi şunları söyledi: “Geçim yoksa seçim var, TÜİK yalan söylüyor, asgari ücrete emekliye zam diyorlar ama bize gelip iki yıl boyunca aynı ücreti alacaksınız diyorlar. Bunu kabul etmezsek elimizde olanı da almakla tehdit ediyorlar. Biz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Seçim zamanında da tepkimizi görecekler.”
Bir zabıta emekçisi de “Biz sahada çalışıyoruz ve saha tazminatımız yok. Biz hem darbediliyoruz hem sözlü tacize uğruyoruz, buna rağmen bir avukat desteğimiz yok. Hem ekonomik hem sosyal koşulların düzeltilmesini istiyoruz” dedi.
Toplu sözleşmenin esasının uluslararası sözleşmelere dayandığını belirten zabıta emekçisi, “AKP’nin dayatmış olduğu bu yasal sınır askıda bir sınırdır. AKP’nin kendi belediyelerinde sınırın üstünde anlaşmalar yapılıyor” dedi.
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI