TÜİK’in 2021 yılı Kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) yıllık%21,31 olduğunu yayınlaması üzerine açıklamalarda bulunan Genel Başkan Nuri Ünal şunları söyledi; “2022 yılı için vergilerin%36,2 artırılacağı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bir taraftan TÜFE oranlarının 2021 Ekim ayına göre%3,51 oranında yükselmesi, bir taraftan da vergilerin%36,2 oranında artırılacak olması, sabit gelirli olan kamu çalışanlarını kara kara düşünmeye sevk etmiştir.

Bilindiği gibi, 2021 Ağustos ayında memur ve emeklilere, 2022 Ocak ayından itibaren ilk 6 aylık dönem için%5+%7 zam yapılacağı Hükümet ve yetkili konfederasyon tarafından imza altına alınmıştı. Türkiye Kamu-Sen olarak bunun yetersiz ve geleceği öngöremeyen bir rakam olduğunu belirtmiştik. Refah payı, seyyanen zam gibi olmazsa olmazlarımızdan vaz geçemeyeceğimizi söylemiştik. Son güne kadar katkı sunduğumuz ve son gün kamu çalışanları ve emeklilerin lehine olan taleplerimizin kabul edilmemesi üzerine, böyle bir sözleşmeye taraf olamayacağımızı bildirmiştik.

Yetkili konfederasyon, bu sözleşmeye imza atmış ve büyük bir başarı olarak anlatmaya başlamıştı. Gelinen noktada Türkiye Kamu-Sen’in haklılığına bir kez daha şahit olmaktayız.

Yetkili konfederasyonun bir yanda başarı diye sunduğu 6. Dönem Toplu Sözleşme, diğer yanda aynı yetkili konfederasyonun, daha 2022 yılı gelmeden ek zam olsun talebi. Başarı bu demek ki?

Bunun yanında, özellikle son birkaç gündür, farklı meslek gruplarına, hatta aynı gruplar içerisinde bile ayrım yapılarak, bazı kamu çalışanlarına ek zam açıklamaları iş barışını zedelemektedir. Unutulmaması gereken, kamu çalışanlarının tamamının sabit gelirli olmalarıdır.

2022 yılında vergi oranlarının%36,2 artacak olması, 2021 Kasım ayı yıllık TÜFE oranının%21,31 olarak gerçekleşmesi karşısında, memur ve emeklilere 6 aylık dönemde%5 zam yapılmasının izahı olamaz. Şimdiden eksiye geçilmiştir, ücretler enflasyon karşısında yenik düşmüş ve erimiştir.

Karşı karşıya kaldığımız ekonomik şartlar, memur ve emeklilerimizin ücretlerinde acilen iyileştirme yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Diyanet ve Vakıflar çalışanları ile bütün kamu çalışanlarımızın ve emeklilerimizin maaşları ayrım yapılmadan artırılmalıdır. Tasada ve kıvançta bir olabilmektir. Külfeti de nimeti de ortak bir şekilde, adaletli olarak paylaşabilmektir.

Kamu çalışanlarına ve emeklilerine verilecek her artış, ekonomiye can olacak, piyasalara hareket getirecek ve esnafın yüzünü güldürecektir.

Bunun içindir ki talebimiz ve beklentimiz, dün 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde de söylediğimiz gibi, ayrım yapılmadan maaşlara 1.000.-TL. seyyanen zam ve ayrıca%3 refah payı verilmelidir.”