Milyonlarca memur ve memur emeklisi için haziran enflasyonu açıklandı. TÜİK, haziran ayında enflasyonun %1,37 olduğunu, yıllık bazda ise %35,05 olarak gerçekleştiğini duyurdu. Memur ve memur emeklisinin merakla beklediği zam oranı da belli oldu. Buna göre, toplu sözleşme zamları ile birlikte memur ve memur emeklisinin temmuz zam oranı %15,56 oldu. Konuya ilişkin Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci bazı değerlendirmelerde bulundu.

Maaşlar 6 Ayda Enflasyon Karşısında Eriyor

Kahveci açıklamasında, yılın ilk altı ayında kümülatif enflasyonun yüzde 16,67 olduğunu hatırlatarak, Ocak ayında yapılan yüzde 6'lık zammın yetersiz kaldığını ve memur maaşlarının reel olarak yüzde 10,67 oranında gerilediğini vurguladı.

Mevcut mevzuata göre Temmuz ayında memur maaşlarına önce yüzde 10,06 oranında enflasyon farkı eklenecek, ardından yüzde 5'lik toplu sözleşme zammı yansıtılacak. Böylece toplamda yüzde 15,56 oranında bir artış gerçekleşecek. Ancak Kahveci, bu artışın özellikle kira, ulaşım, gıda ve enerji fiyatlarındaki yükselişi telafi etmeyeceğini savundu.

Memur Maaşlarına Yapılan Zam ve Enflasyon Farkı

Kahveci, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, "REFAH PAYI ŞART, TEMMUZ ZAMMI MEMUR VE EMEKLİYE ÇARE OLMUYOR" başlığıyla enflasyon karşısında eriyen memur maaşlarına tepki gösterdi.

Enflasyon Verileri ve Zam Oranları

• TÜİK, haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Haziran ayında enflasyon aylık %1,37 olarak gerçekleşti.
• 2025 yılının ilk altı ayındaki kümülatif enflasyon %16,67 seviyesine ulaştı.
• Ocak ayında memur ve emekli maaşlarına yalnızca %6 oranında zam yapılmıştı.
• Memur maaşlarının yılın ilk yarısında enflasyon karşısında %10,67 oranında eridiği belirtildi.
• Temmuz ayında memur ve emekli maaşlarına önce yaklaşık %10,06 oranında enflasyon farkı eklenecek, ardından da toplu sözleşme kapsamında belirlenen %5'lik ikinci yarıyıl zammı uygulanacak.
• Böylece Temmuz ayında memur maaşlarında toplamda kümülatif yaklaşık %15,56'lık bir artış yapılması öngörülmektedir.

Zamların Yetersizliği ve Alım Gücü Kaybı

Bu artışın %10,06'lık kısmı, sadece geçmiş 6 aylık enflasyonun gecikmeli bir telafisidir. Önümüzdeki altı aylık dönem için yapılan %5'lik artış ise mevcut ekonomik koşullarda yetersiz kalmaktadır. Enflasyonun yüksek seyretmeye devam ettiği bir ortamda maaşlar altı ayda bir güncellendiği için çalışanlar her dönemde ciddi bir alım gücü kaybı yaşamaktadır.

Memur Maaşları ve Artışlar

• Eş yardımı ve çocuk parası hariç en düşük memur maaşı net 41.600 TL, ortalama memur maaşı ise yaklaşık 49.800 TL seviyesindedir.
• Temmuz ayında yapılacak %15,56'lık zam, en düşük memur maaşında yaklaşık 6.660 TL, ortalama memur maaşında ise 7.970 TL civarında bir artış anlamına gelmektedir.

Zamların Yetersizliği ve Ek Zam Talebi

Bu artış, memur ve emeklilerin temel tüketim ihtiyaçlarını karşılamada yaşadığı zorlukları ortadan kaldırmaya yetmemektedir. Özellikle kira, ulaşım, gıda ve enerji gibi harcamalarda yaşanan hızlı fiyat artışları, maaş artışlarını gölgede bırakmakta; çalışanların ve emeklilerin yaşam standartlarını her geçen gün daha da aşağı çekmektedir.

Mevcut artışın yeterli olmadığı açıktır. Hem kamu görevlilerinin hem de emeklilerin reel gelir kaybını önlemek adına ek zam yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Hükümetin ve ilgili kamu otoritelerinin bu konuda adım atması büyük önem taşımaktadır.

Toplu Sözleşme Görüşmeleri ve Talepler

Bu yıl yapılacak olan 8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, sadece önümüzdeki iki yılın maaş zamlarını değil, aynı zamanda memur ve emeklilerin refah düzeylerini koruyacak yapısal düzenlemelerin de belirlenmesi açısından kritik önemdedir.

Türkiye Kamu-Sen olarak masada kamu çalışanlarının haklarını etkin biçimde savunmak adına sorumluluk alacak ve refah payı başta olmak üzere taleplerimizi dile getireceğiz. Siyasi iradenin de bu süreci sosyal diyalog zemininde, adil ve hakkaniyetli biçimde yürütmesi beklenmektedir.

Sonuç ve Çözüm Önerileri

Memur ve emekli maaşlarında yapılan düzenlemeler, mevcut enflasyonist ortamda alım gücünü korumaktan uzak kalmaktadır. Yıl ortasında yapılan zamlar geçici bir rahatlama sunsa da, sürekli fiyat artışları karşısında maaşlar hızla erimekte; çalışanlar ve emekliler geçim sıkıntısı yaşamaktadır. Kalıcı bir çözüm için enflasyona endeksli zam sisteminden vazgeçilmesi, enflasyon farkının aylık olarak maaşlara yansıtılması, refah payının kalıcı bir biçimde mevzuata eklenmesi ve piyasa gerçekleri ile örtüşen bir maaş artışının sağlanması gerekmektedir. Hem toplu sözleşme süreci hem de ek zam beklentisi, kamu çalışanlarının geleceği açısından hayati önemdedir.