YAVUZ açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
Eğitimde müfredat tartışmalarını bir bütünün parçası gibi görmeyip, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini eğitimin bütün problemlerini çözecek sihirli formül gibi algılarsak sonunda hayal kırıklığı yaşayabiliriz. Bir başka ifade ile yeni müfredat diğer bir çok adımla desteklenmeli ve kamuoyu bütün sorularına cevap bulabilmelidir.
Öncelikle eğitimde bugünün problem ve çözümü nedir sorusunu sormamız gerekiyor. Bugünkü sistemimizin, sınav ve akademik başarı endeksli olduğu, okulların bir tür dershane gibi algılandığı, sınav kazandıran proje okulların revaçta olduğu, öğrencilerimize hayata tutunacakaları hiçbir beceri veremediğimizi, gençliğin bizden koptuğunu, değerlendirme ve kademeler arasında geçiş sistemininin eğitimi esir aldığını, eğitim fakültelerinin verdiği yüzbinlerce fazla mezunla memleket meselesi haline geldiğini görmeyen, kabul etmeyen yoktur.
Öyleyse sistemi bir bütün halinde iyileştirmek için müfredatın yanında kedemeler arasında geçişi, yeni ölçme değerlendirme sistemini, öğretmen yetiştirme ve atama sistemini, meslek liselerini, alt sınıflardan itibaren yönlendirmeyi, açık liseyi, mesleki eğitimi, üniversiteyi yeniden konuşmalıyız. Son günlerdeki müfredat tartışmaları ile hazır kanuoyu ilgisi eğitime yönelmişken birçok konuyu konuşabilmeliyiz.
Her alanda olduğu gibi popülizm her önemli fırsatı yok ediyor. Bu yıl talep edilen sayının iki katı öğretmen ataması yapılmış olsaydı bile “atanamayan öğretmen” problemi devam edecekti. Bütün okulları proje yapsak, sınavlarda her öğrencimizi başarılı ilan etsek, hayatın doğal iş bölümüne uygun planlanmayan eğitimin arızalarını bugün olduğu gibi hayatın kendi dinamikleri sonunda yüzümüze çarpacaktır.
Bugün galiba kanuoyunun şu bilgilere ihtiyacı var: Yeni müfredatla gelecek yıl eğitime başlayan öğrencilerimizin kademeler arasındaki geçişi, yeni müfredatın ruhuna uygun bir sistemle, sadece merkezi sınavla değil dört yıl boyunca bir çok parametrenin ölçülmesi ile olacaktır. Bu değerlendirme sistemi aslında yeni dönemin en önemli adımı olacaktır.
Yeni ölçme değerlendirme sistemi ile okullar ve okulda yapılan değerlendirme kıymetli olacak, öğrencilerimiz sınava değil gelişecekleri çeşitli becerilerle hayata hazırlanacak. Hem yeni program hem de artan zamanını doğru kullanarak sosyalleşecek, değerleri yükleneceği, yaşayacağı, uygulmaya dönüştüreceği zamanı olacak. Programda zikredilen değerleri bir ders içeriği gibi okumayacak.
Yeni müfredatla belirli ilgi, yetenek ve becerileri öne çıkan öğrencilerimiz doğru yönlendirilecek, kaynaklarımız ve gençlerimiz heba edilmeyecek. ÖMK ile yeni bir sisteme geçilecek, eğitim fakültelerinin kontenjanından eğitim içeriğine, atanma biçimine kadar yenilenecek, eğitim fakültesi mezunları polis değil öğretmen olacak.
Herşeyden önce mevcut eğitim sisteminin artık yürümediğini, gençlerimizi hayata hazırlamak yerine sınavlara hazırladığını, lise veya üniversite mezunlarımzın çok büyük oranının niteliksiz iş gücü olarak mezun olduğunu, bu şekilde giderek huzuru kaçan ve kaba güce göre şekillenen dünyada aykata kalamayacağımızı hep beraber kabul edelim ve ona göre ayağımızı denk alalım.
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI