Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Tandoğan’da “Geçinemiyoruz; yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz” çağrısıyla miting gerçekleştirdi. “Genel grev, genel direniş” çağrısının yapıldığı mitinge dair KESK Ankara şubelerinden sendika yöneticileri ile konuştuk. Sendika yöneticileri 30 Kasım mitinginin bir final değil, dişe diş bir mücadelenin başlangıç günü olduğunu söyleyerek, ortak bir mücadelenin önümüzdeki günler açısından önemli olduğuna vurguladı.

"30 KASIM DİŞE DİŞ MÜCADELENİN BAŞLANGIÇ GÜNÜDÜR"

Eğitim-Sen Ankara 1 No'lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu: 30 Kasım geçinemiyoruz, yoksulluğa karşı birlikte mücadele ediyoruz mitingine hazırlık sürecimizde iş yeri, iş yeri tüm emekçiler ile yüz yüze geldik. İş yerlerinde bütçe tartışmaları başlattık. Ve genel olarak herkesin can kulağı ile dinlediği ve geçim sıkıntılarını konuşma fırsatımız oldu. Her iş yerine bildiri ve afişler ile mitinge katılım çağrımız ilgi gördü. Miting günü de kortejimiz, atılan sloganlar ve heyecan çok nitelikliydi. Bir final değil, dişe diş bir mücadelenin başlangıç günü 30 Kasım mitingi.

"ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANMAK ZORUNDAYIZ"

Tüm Bel-Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Osman Şeheri: Miting günü sosyal medyaya da yansıyan bir fotoğraf vardı; yürüyüş kortejinin arkasında sarı sendika olan Memur-Sen’in binası görünüyordu. İşte miting o fotoğrafın resmiydi; bir yandan üye aidatları ile rezidans yapanlar diğer yandan hak arayan bizler. Yani sarı sendikalar rezidanstan bakarken biz gerçek emekçiler alanlardaydık. Miting kalabalıktı, bunu önemli buluyoruz. Mitingde genel grev, genel direniş çağrısı yapıldı. Bu önemliydi çünkü edilgen bir topluluk haline getirilmeye çalışılıyoruz. Eşit işe eşit ücret ve insanca yaşama yetecek bir ücret talebimiz var. Ev kiraları başta olmak üzere hayat pahalılığı aldı başını gidiyor, bunun karşısında bizler üretimden gelen gücümüzü kullanmak zorundayız. Grevsiz bir sendika olmaz. Toplu sözleşme yapamadığımız sendika, sendika değildir. Biz toplu sözleşme yapabiliyoruz ama sağlık emekçileri, büro emekçileri bunu yapamıyorlar. Mücadelemiz bir bütündür. Bu yüzden hepimiz kazanana kadar devam edeceğiz.

"BİRLEŞİK MÜCADELE ÇAĞRISINA KULAK VERİLMELİ"

SES Ankara 1 No’lu Şube Eş Başkanı İbrahim Kara: Uzun bir aradan sonra konfederasyonumuz KESK’in çağrısı ile on binler Tandoğan Meydanı’nda bir araya geldi. Bu aslında bir bütçe mitingiydi. 2025 için görüşülen bütçenin geçmiş yıllardan farklı olmadığı dile getirilerek; söz konusu bütçenin rantçı bir bütçe olduğu ifade edildi. Bütçede ne emekçiye ne kadına ne de sağlık emekçilerine yer olduğu vurgulandı. Ülke kaynaklarını hiç edenlere karşı ülkenin dört bir yanından gelen kamu emekçileri yoksulluğa karşı ses çıkardığını gösterdiler. On binlerce emekçi alanda yoksulluğa karşı birleşme ve mücadele etme sözünü verdi. Biz sağlık emekçileri olarak da alandaydık. Yoksulluktan, kötü çalışma ortamından, sağlıkta şiddetten nasibini alan sağlık emekçileri olarak güçlü bir katılım sağladık mitinge. Alanda birleşik bir mücadelenin çağrısının olduğu cümleler, duyduk. Görünen o ki, bu miting bir başlangıçtır. Atılan sloganlarda artık bir grev çağrısı vardı. Kamu emekçileri alanda ‘Doğanın talanına, yoksulluğa ve tüm bu saldırılara karşı hayatımızı geri istiyoruz’ dedi. Hem konfederasyonumuz KESK hem de emek ve demokrasi güçleri bu sesi duyacaklardır diye düşünüyorum. Önümüzdeki günler ortak bir mücadele ile bu karanlık gidişata son verilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.

"EMEK PLATFORMLARI İLLERDE HAYATA GEÇİRİLMELİ"

Büro Emekçileri Sendikası Ercan Erdoğan: Mitinge haftalar öncesinden yaptığımız çağrıya karşılık tam olarak beklediğimiz bir katılım olmadı. Ancak önemli talepler ile alandaydık. Taleplerimizi alana yansıttığımızı söyleyebilirim. Özellikle hem Ankara’dan hem de çevre illerden emeklilerin katılımı oldukça fazlaydı. Sendikaların oluşturduğu emek platformlarının tüm illerde hayata geçirilmesini önemsiyoruz. Mitingdeki heyecan önemliydi. Birleşik mücadele çağrısı yapıldı. Yıllar sonra yapılan bu miting ardından bir kez daha gördük ki güçlü bir emekçi birliği karşısında sermayeye ve iktidara karşı daha kolay yaptırım sağlanabilir. Mücadelemiz kazanana kadar sürecek.