Üyelerin talep ve sorunlarının istişare edildiği toplantıda konuşan Genel Başkan Ali Yıldız, her platformda din görevlilerinin haklarını dile getirdiklerini söyledi. Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Genel Başkan Yıldız, “ Diyanet-Sen’imizi yeni zirvelere taşımak için ve din görevlilerimizin haklarını daha ileri noktalara getirmek için mücadelemiz devam edecektir. Daha da güçlü Diyanet-Sen için, tüm teşkilatımızla el ele, gönül gönüle hep birlikte ve her zaman istişare halinde olacağız. ” şeklinde konuştu.
Yıldız, ülkenin dört bir yanında din görevlilerini ziyaret ederek, sorunları yerinde tespit edeceğiz üye sayımızı 100 binlere taşıyacağız. Mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Hak bildiğimiz yoldan asla şaşmayacağız. Haktan ve haklıdan yana olan tavrımızı sürdüreceğiz. Sendikamızın ve ülkemizin hedeflerini gerçekleştirmek için, hayallerine ulaşmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz, koşuyoruz ve ter akıtıyoruz. Bugüne kadar birçok engeli aştık, birçok kazanım ürettik. Bundan sonrada önümüze çıkacak engelleri aşacak, yeni kazanımların ve yeni zirvelerin altına imza atacağız.” ifadelerini kullandı.
Geçmişimizle Gelecek Arasında Denge Kurmalıyız.
Yıldız sendikal gücün önemine dikkat çekerek “Ne kadar büyük ve güçlü bir sendika olursak, millet iradesini, demokrasiyi o kadar güçlü tutabiliriz. Küresel adalet ve barış talebimizi de küresel zulüm ve sömürüye karşı o kadar güçlü haykırabiliriz. Medeniyet mirasımızın, kültürümüz istişareyi her zaman öncelemiştir. Sizlerin fikirlerini ve önerilerini son derece önemsiyoruz. Her bir üyemizin düşüncesi bizim için ayrı ayrı çok kıymetlidir. Diyanet-Sen’in yeni yol haritasını sizlerin fikirleri ve önerileri oluşturacak. Biz geçmişimizle geleceğimiz arasındaki dengeyi başarılı bir şekilde inşa etmek durumundayız. Geçmişimizle gelecek arasında denge kurmalıyız. İslam dünyası olarak bize düşen görev kendi kültür ve medeniyetimizin asli kaynaklarına, insanlığın bütün ilmi ve felsefi birikimlerine kendimizi açarak topyekûn bir yeniden inşa sürecine girmektir. Ancak bu yolla kalkınabilir, etkinliğimizi artıracak mekanizmalar geliştirebiliriz.” İfadelerine ver verdi.
Emperyalist Soykırım Askeri, Sosyal, Kültürel ve Bilişsel Anlamda da Sürüyor
Genel Başkan Yıldız, “İsrail’in soykırım siyasetinin arkasında Batının ahlaktan, Allah’tan, insandan kopmuş soykırımcı felsefesi var. Batı’nın da Siyonizme sonsuz destek vermesinin arkasında bu soykırım ideolojisi var. Emperyalist soykırım siyaseti sadece siyasal ve askeri alanda değil sosyal, kültürel ve bilişsel anlamda da sürüyor. İnsanlığın değerleri de soykırıma uğruyor. İnsanı insan yapan değerleri kaybediyoruz. İnanç, ahlak, bilgi, gelenek, medeniyet, aile, kültür, düşünce yapımız. Her şey saldırı altında. Dünya bugün insanın ötesini, 7 Hakikatin ötesini, cinsiyetin ötesini, ailenin ötesini Yani insansızlığı, hakikatsizliği, cinsiyetsizliği, ailesizliği konuşuyor. Müstemleke yarı aydınlar, batı hayranlığı yapa dursun, Gidişatı doğru okuyanlar diyorlar ki “tedbir alınmazsa dünyanın son düşünebilen nesli biz olacağız.” Bizden sonra yönlendirilmiş beyinleriyle zombileşmiş nesiller olacak. Muhtemel bir tehlikeye dikkat çekmiyorum, bilakisten bahsediyorum. Bunları kaybedersek elimizde ne kalır? Bu toprakların fıtratı İslam'dır! Kim bu fıtratı bozmaya çalışırsa oluşacak balçığın içinde kendi de boğulur! Özellikle aile konusunda çok dikkatli olmak zorundayız. Toplumun ahlakını bozan her türlü ifsada örgütlü gücümüzle karşı durmalıyız. Sivil toplum olarak sabah programlarında ahlaksızlığı sıradanlaştıran, yaygınlaştıran programlara geçit vermemeliyiz. 8 Gençlerimizi ifsad eden sosyal medya uygulamaları karşısında tepkimizi yükseltmeli, yasal düzenlemelerin yapılmasını sağlamalıyız. Son birkaç aydır; Gıda güvenliğini, kadın cinayetlerini, çocuk cinayetlerini, çocuk tacizlerini, çocuklarımızın sosyal medyada içine çekildiği korkunç karanlıkları konuşuyoruz. Daha güçlü, daha kenetlenmiş, daha aktif bir Diyanet-Sen’e bu ülkenin kadınlarının, çocuklarının, yaşlılarının, emekçilerinin ihtiyacı var. Diyanet-Sen’in büyük örgütlü gücü, değerlere dayalı yapısı, çelikleşmiş bilinci, yüksek entelektüel kapasitesi bu ülkeye her zamankinden daha fazla lazım. Bu hercümerçte kapasitemizi daha da geliştirmek, donanımızı artırmak, örgütlü gücümüzü daha da büyütmek zorundayız. Başkaları slogan atarak yetinebilir, biz yetinmeyiz. Başkaları kınamalarla yetinebilir, biz yetinemeyiz. Başkaları bir basın açıklamasıyla sorumluluğunu geçiştirebilir, biz geçiştiremeyiz. 9 Evet, bunları konuşmak ve değerlerimizi ihya etmek zorundayız. Değerler sendikacılığının adresi olarak evvel emirde yapmamız gereken bu değerler sistemini ayakta tutmak, bu değerler sistemine göre mücadele etmektir. Modernizmin birbirinden ayırdığı ahlakla, medeniyet değerlerimizle, inanç sistemimizle bilgiyi, hukuku, siyaseti, iktisadı buluşturmak, birleştirmek zorundayız. İnsanlığı bu gayya çukurdan kurtarmanın da bizi o kuyuya giden yoldan uzak tutmanın da yolu yöntemi budur. Biz Diyanet-Sen’iz, Memur-Sen’iz, Bizi farklı kılan, özgün kılan, teveccühe şayan kılan budur”dedi.
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI