Türk Yüzyılı’nın eşiğinde “okul yöneticisi atamak” tartışma konusu dahi olmaması gerektiğini kaydeden Geylan, “MEB’e bağlı tüm okullarımızın yönetici atamaları (özellikle proje okulları da dahil olmak üzere) keyfiyete asla taviz vermeyen ve sınav başarısına göre yürütülen bir atama süreciyle gerçekleştirilmelidir.” dedi.
Geyaln açıklamasında şunları kaydetti:
“MEB Yönetici Atama Yönetmeliğinde yapılacak değişikliklerle ilgili haberler son günlerde basına yansıyor.
Öncelikle ifade ediyoruz ki; Türk Eğitim Sen olarak, liyakat ve ehliyeti esas alan ve bir adalet zemininde yürütülen atama süreci olmazsa olmazımızdır.
Türk Yüzyılı’nın eşiğindeki ülkemizde, hakkaniyetle “okul yöneticisi atamak” tartışma konusu dahi olmamalı!
“Emaneti ehline veriniz” hükmünün gereği istisnasız yerine getirilmelidir.
MEB’e bağlı tüm okullarımızın yönetici atamaları (özellikle proje okulları da dahil olmak üzere) keyfiyete asla taviz vermeyen ve sınav başarısına göre yürütülen bir atama süreciyle gerçekleştirilmelidir.
Yönetici adaylarının Milli Eğitim Akademisinde yönetici eğitimine alınacak olması, sözlü sınavın kaldırılmış olması, süre hesabında ders yılının esas alınmış olması olumlu adımlardır.
Ancak basına yansıyan taslakla ilgili birtakım endişelerimizi de dile getirmeyi faydalı buluyoruz:
-Yönetici adaylarının akademi eğitimine alınması ve eğitim sonunda değerlendirilmeye tabi tutulması makuldür, ancak yeniden görevlendirilecek mevcut yöneticilerin değerlendirilmesi uygun değildir.
-Fen ve sosyal bilimler liselerinde alan şartının kaldırılmış olması doğru değildir.
-Taşra teşkilatı yöneticileri için geçerli olan 8 yıl süresinin merkez teşkilatına bağlı kurumlarda olmaması uygun değildir.” dedi.
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI