ŞEKERCİ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Mehmet Akif,
“Ne hayâsızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı!
Nerde - gösterdiği vahşetle - ‘bu, bir Avrupalı’ …
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi… Mahşer mi? Hakikat mahşer… …
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk…
Sâde bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ…
Hani tâ’ûna da züldür bu rezil istîlâ…” dizeleriyle —
düşmanın niteliğine ve saldırganlığına atıfla — ortada bir Haçlı Seferi olduğunu vurgularken; Kurtuluş Savaşı ile def ettiğimiz emperyalist güçlere karşı bir direniş ve mücadele çağrısında bulunuyordu.
Çanakkale’yi Batılı, modern Haçlılara dar eden direniş hattına baktığımızda, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Ankara Kızılcahamam’da dile getirilen ittifak anlayışıyla ortaya konulan bir mücadele olduğunu görüyoruz. Bugün Çanakkale Şehitlik Anıtı’nı ziyaret ettiğimizde, bırakın Türkiye’nin dört bir yanını; İslam coğrafyasının — Gazze başta olmak üzere — birçok beldesinden şehit mezarlarının bulunması, ümmetin son kalesinin düşmemesi içindi.
Dün Çanakkale’de olduğu gibi, en son 9. seneyi devriyesini idrak ettiğimiz 15 Temmuz gecesinde de, yerli Lavrens FETÖ eliyle vesayet altına alınmak istenen ülkemizi; ümmetin duası ve milletin mücadelesi ile bertaraf ettik. 15 Temmuz gecesi bizimle birlikte, FETÖ taşeron örgütü tarafından teşebbüs edilen darbe girişimine karşı direnen ve bu uğurda şehit olan Faslı Cevad Merrun’un fedakârlığının, Çanakkale ruhunun yeniden tecellisinden başka bir izahı olabilir mi?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Kudüs İttifakı” olarak tanımladığı bu ruh; Kut’ül-Amâre’de İngilizleri, Çanakkale’de dönemin tüm emperyalist güçlerini dize getirmiştir. 15 Temmuz’da milletçe ortaya koyduğumuz direnişin başarıya ulaşması için İslam âleminin dört bir yanında dua eden milyonların hissiyatı, Kudüs’ün özgürlüğünün İstanbul’dan; Gazze’nin kurtuluşunun, vesayet zincirlerini kırarak adalet elini mazlum coğrafyalara uzatacak Anadolu topraklarından geleceğine olan inancın ifadesidir.
15 Temmuz işgal girişimini püskürten irade; “Terörsüz Türkiye” diyerek çıktığı bu yeni yolda, bizi Türk-Kürt kavgası ile oyalayan küresel egemenlerin oyunlarını ebediyen bozacak önemli bir adım atmıştır. Bunu başardığımızda, Kudüs’te nöbet tutan Onbaşı Hasan’ların, Şam’da medfun Selahaddin Eyyubi’lerin ve Filistin topraklarını para karşılığında satmadığı için tahttan indirilen Abdülhamid’lerin rüyası; Kudüs İttifakı, gerçekleşecektir Allah’ın izniyle!
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI