Haber-Sen 6 No’lu Şube, 8. dönem toplu iş sözleşmesi (TİS) taleplerini açıkladığı bir basın açıklaması düzenledi. Basmane PTT binası önünde yapılan açıklamaya KESK ve iş kolu MYK’leri katıldı. Basın metnini Haber-Sen 6 No’lu Şube Başkanı Menduh Tunç okudu.
Açıklamadan önce konuşma yapan KESK Genel Merkez Mali Sekreteri Erdal Karakuş, “Tüm kamu emekçilerinin taleblerini 1 Ağustos’ta Ankara'da başlayacak olan ve toplamda 25 milyonu ilgilendiren, Türkiye’nin en önemli toplu sözleşmesinin taleplerini Ankara’ya iletmek üzere buraya gelmiş bulunuyoruz. Geçinemiyoruz. Herkes büyük bir yoksulluk, açlık sınırı altında kalan ücretlerle boğuşmak zorunda kalıyor. Kamu emekçileri için emeklilik bir kabus haline geldi. Kademeli vergi adı altında sene başında 100 TL ile başlayan maaşlarımız sene sonunda 65 TL’ye kadar düşebiliyor. 25 milyonu ilgilendiren bu düzenek hakem heyeti adı altında 11 kişilik heyetin 6’sının hükümet tarafından atandığı yani oyunun baştan kurulduğu, toplu sözleşme masasının bir tiyatro oyunu olduğu düzene karşı itiraz ediyoruz” diye konuştu.
"İktidar, masada işveren tarafı"
Yedi dönemdir toplu sözleşme adı altında sürdürülen görüşmelerde, hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklilerinin her zaman kaybeden taraf olduğunu söylenen Tunç, “Çalışanlar yoksulluk sınırının altında, emekliler açlık sınırı altında bir ücrete mahkum edilmiştir. Biz emekçilere, işçilere ve emeklilere reva görülen bu düzeni sadece, ödediğimiz vergileri fütursuzca harcayanlar, adrese teslim kamu ihaleleriyle köşeyi dönenler, faizden ve ranttan beslenenler, yıllardır teşvik üstüne teşvik alan ve vergi aflarıyla asgari ücretli kadar bile vergi ödemeyen şirketler ve patronlar kısacası mutlu bir azınlık kutsamaktadır” ifadelerini kullandı.
“Bugüne kadar her iki yılda bir kurulan TİS masasında haklarımız aranmamış, iktidar ile 'yetkilendirdiği' sendika arasında 'danışıklı dövüş' orta oyunları sahnelenmiştir. İşveren tarafı olan iktidar, her seferinde orta vadeli planlardaki ve bütçelerdeki hedeflerini önümüze koymuştur. Masaya yetkili olarak oturanlar ise bazen hükümetin teklifine karşı 'Bu teklife kapalıyız' diyerek şov yapmış, kameralar önünde masayı terk etmiş, akabinde arka kapıdan girip görüşmelerini sürdürmüşlerdir” diyen Tunç, TİS görüşmelerinin hükümet ile yetkili sendikanın oynadığı bir oyun olduğunu ifade etti.
"Mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz"
Mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Tunç, taleplerini şöyle sıraladı:
- "Tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmelidir.
- Yıllık izinlerin ve mazeret izinlerinin hesaplanmasında, hafta sonu ve resmi tatillerin izin gününden sayılmaması gerekmektedir.
- 8 Mart Dünya Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü resmi tatil yapılmalıdır.
- Kadın çalışanların her ay kendi belirleyeceği bir günde regl iznini kullanması sağlanmalıdır.
- Kamuda idari hizmet sözleşmesiyle istihdam edilen kamu çalışanlarının yeşil pasaport hakkının verilmesi gerekmektedir.
- Seyyanen verilen ek ödemeler temel ücrete dahil edilmelidir.
- Gelir vergisi adaleti sağlanmalı, vergi dilimi yüzde 10'da sabitlenmelidir.
- 5510 sayılı Kanun sonrası işe başlayanlarla ilgili kanuni düzenleme yapılmalıdır.
- KHK'liler bir an önce görevlerine dönmelidir."
Kurumsal toplu sözleşme talepleri:
- PTT’nin Varlık Fonundan çıkarılarak, nitelikli kamu hizmeti üreten bir iktisadi teşekkül haline getirilmesi.
- PTT AŞ Yönetim Kurulunca, ikramiye ve ücret artışı yetkisini kullanarak, çalışanların gelirlerinde iyileştirmeler sağlanması.
"Performansa dayalı ücretlendirme uygulamasına son verilsin"
- TRT, iktidarın propaganda aracı olmaktan çıkarılmalı; dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet vb. hiçbir ayırım gözetmeyen bir yapım-yayın politikasına geçilmelidir.
- TRT, bir kamu hizmeti yayıncısı olarak şeffaf ve denetlenebilir olmakla yükümlüdür. Bu nedenle Sayıştayın TRT ile ilgili düzenlediği denetim raporları zaman kaybetmeden kamuoyuna açıklanmalıdır.
- RTÜK, tüm yayıncı kuruluşlara eşit mesafede, objektifliğe dayalı bir denetleme mekanizması kurmalı ve bu ilkeler çerçevesinde hareket etmelidir.
- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı yaptığı çalışmalarda ve bütçe harcamalarında şeffaflık ilkesine göre hareket ederek kamuoyunu bilgilendirmelidir.
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI