Mahkeme kararında, davacının 03.07.2017 tarihinde tarih öğretmeni olarak göreve başladığı, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihe kadar kadrosunun aynı proje okulunda bulunduğu belirtildi.08.02.2023 tarihli ve 32098 sayılı Yönetmelik’in Geçici 1. maddesi uyarınca, 06.07.2020 tarihinden önce proje okullarında geçirilen görev sürelerinin görev süresi hesabında dikkate alınamayacağına ilişkin düzenlemeye yer verildi.

Uyuşmazlığın; aynı proje okulundaikinci dört yıllık görev süresi için başvuruda bulunan davacı ile yerine atanan öğretmenler arasında, kariyer ve liyakat kriterleri dikkate alınarak yapılacak kıyaslama sonucunda değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

Dosya kapsamındaki bilgilere göre; davacının yüksek lisans mezunu olduğu, başöğretmen unvanına sahip bulunduğu, mesleki kıdem ve tecrübesinin fazla olduğu, iki Teknofest projesinde ve bir TÜBİTAK projesinde görev aldığı, yurt dışında yürütülen bir projeye katılım sağladığı, hizmet puanının yerine atanan öğretmenlerden birine göre daha yüksek olduğu ve görevini yerine getirmede başarısız olduğuna dair bir tespit bulunmadığı belirtildi.

Davacının yerine atanan öğretmenler yönünden ise proje çalışmalarına ilişkin bilgi ve belgelerin, mahkemenin ara kararlarına rağmen idare tarafından dosyaya sunulmadığı; bu nedenle söz konusu öğretmenler açısından somut proje çalışmalarının dosya kapsamında tespit edilemediği kaydedildi.

Mahkeme, yapılan değerlendirme sonucunda; idareye tanınan takdir yetkisinin, kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesindeobjektif şekilde kullanılmadığı kanaatine vararak, dava konusu atama işlemininhukuka aykırı olduğu sonucuna ulaştı.

İlgili Karar İçin Tıklayınız