ŞEKERCİ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
İlkeli olmak ve hadiseler karşısında kitabın ortasından konuşmak zor olanı tercih etmektir. Yanlışı başkası yaptığında olabildiğince eleştiri dozunu artırırken, içimizden aynı yanlışa düşenler olduğunda “uyku modu” na geçmek ne kadar ahlâkî ya da etik olur?
İki gündür, milletin yaklaşık yarısının helal oyları ile milletvekili seçilen, Ak Parti meclis grubunda grup başkan vekilliği yapmış ve hâlen Hacı Bayram Veli Üniversitesi rektörü olarak kırmızı plaka kullanan Prof.Naci Bostancı’nın İsrail'de askerlik yaparak katliama ortak olmuş sözde sanatçı Linet’i savunmak için,
"Ses sanatçısı Linet'i beğenir ya da beğenmezseniz, fakat İsrail zulmüne gösterilecek tepkinin adresi Linet'in konseri olamaz. Bu tür kastını aşan eylemlerin Filistinlilere faydası değil zararı var. Kaynağı ancak ve sadece kabilecilik olan konser engellemesi asla kabul edilemez” diyerek protesto edenleri “kabileci” yaftası yapıştırması kendisine sahip olduğu payeleri veren iradeye oy vermiş insanları aşağılamak değil de nedir?
Linet konserini protesto edenleri ahlaksız bir dil kullanarak aşağılayan Fatih Altaylı'yı topa tutarken kırmızı plakalı bu şahsa dolambaçlı dil kullanmak ne kadar ilkeli bir tutum olur?
Sokak köpeklerinin neden olduğu onca yaralanma ve ölüm vakaları ortada iken, Ak Parti milletvekili Tuba Vural Çakal’ın sözüm ona proje (!) kapsamında elindeki köpeği ile hastane koğuşuna giderek hasta ziyareti yapması “sanat için sanat” yapmak gibi bir siyasi anlayışın dik âlâsı değil midir?
Gazze’de terör devleti İsrail’in uyguladığı soykırımı subliminal haberleri ile destekleyen Şalom gazetesi yazarlığının yıllarca devam etmiş olması, yine aynı gazetenin kuruluş yıldönümünün, mevcut Grup Başkan Vekili tarafından kutlanması esaslı bir eleştiri ve müeyyideyi hak etmiyorsa bir şeylerin doğru gitmediğini söylemek gerekmez mi?
İzmir'de devletin okulunu yarı çıplak kıyafetleri ile, yaptıkları şov için kullanan öğrencilerin müdürünün mensubumuz olması, içimizi acıtmıyorsa iğneyi kendimize batırmıyoruz demektir.
Hepimiz önce kapımızın önünü temizlemek ile sorumluyuz. Yanlış kimden gelirse gelsin yanlışa karşı olmak, doğru kim tarafından yapılırsa yapılsın doğrunun yanında olmak bizim sendikal mücadelemizin kuruluş mottosudur. Bizi, kendi hırsızı üzerinden kahramanlık hikayesi yazanlardan farklı kılan, ilkeli davranarak yanlışı yapanın mensubiyetine, siyasi arka planına veya makamına bakmadan tavır ortaya koymaktır
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI