ŞEKERCİ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Turnusol kağıdının ne olduğunu tarif etmeye sanırım gerek yoktur. Asit ve bazları ayırt etmeye de niyetimiz yok. Ancak şunu söylemek isterim ki, bazı dönemler turnusol kağıdı işlevine sahiptir. Aldığınız karar, kurduğunuz cümle, durduğunuz yeri gösterir.
Türkiye'nin vesayet prangalarını kırmak için geçirdiği süreci bilenler, masumiyet kisvesi altında hangi maksada hizmet edildiğini defalarca tecrübe etmiştir. Tecrübe, öğrenme maliyeti yüksek, bir o kadar da kesinliği olan bir yoldur. O sebepten, akıllı insan bilir ki, sobanın cilasına aldanıp-yandığı vakit-el sürmenin alemi yoktur.
Şimdi, “Bu kadar lafı dolandırmaya ne hacet, sadede gel!” denileceğinin farkındayım. Öyleyse meseleye giriş yapabiliriz. Malûm, 15 Temmuz ile birlikte devlet, bünyesini saran safralardan kurtulmak için yeniden bir yapılanmaya girdi. Sivil alanda yapıp ettiklerine ilaveten, askeri alanda, hiyerarşi, eğitim süreçleri ve bir dizi yenilik, tek bir amaç için yapıldı. Devlet mekanizmasının, vesayet ve darbe tehditlerine karşı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi. Bu mücadelenin -gerektiğinde- tabuların arkasında saklı art niyet sahiplerini görmek ve kullanışlı aparatları ile birlikte etkisiz hale getirmektir.
Bu aparatların son örneğini, 28 Şubat artığı yemin töreni ile birlikte müşahede ettik. Başarı ve cinsiyet maskesine gizlenmiş bir teğmen adayının, askeri hiyerarşi ve disiplini yok sayarak yasadışı bir yemin metnine öncülük etmesi elbette mazur görülemez idi. Öyle de oldu. Açılan soruşturma neticesinde, kendisi ile birlikte vesayet tetikçiliği yapan 5 teğmen ve organizasyonun ardındaki 3 amiral ihraç edildi.
Pandoranın kutusu tam da burada açıldı. Sosyal medyada köpürtülen “Sizinle Gurur Duyuyoruz!” mottosu ile destek kampanyası başladı. Bu kampanya tersine turnusol kağıdı vazifesi görerek, kimin kimlerle olduğunu ortaya çıkardı. 15 Temmuz'da etrafı koklayarak istikamet çizen malum sendikanın presente ettiği isimlerin, masumiyet kisvesine bürünmüş bu kalkışmaya destek paylaşımları yapmasını da yadırgamadık.
Umarım, malûm sendikanın yöneticileri, pervasızca paylaşım yapan bu arkadaşlarla ilgili değerlendirme yaparken, MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin “TSK Disiplin Kanunu’nun amir hükümlerinin tatbikiyle ayırma cezasının muhataplarına uygulanması doğru ve isabetli bir karardır. Herkes bu karara saygı duymalı, karışık, karanlık ve kaotik Türkiye şartlarını ikmal ve inşa etmek için pusuda bekleyen demokrat maskeli darbe severler aklını başına almalıdır. Korsan ve paralel yeminlerle aklına estiği gibi bağırıp çağıranlara gereği yapılmış, maşeri vicdan bu karardan memnuniyet duymuştur.” beyanatını da dikkate alır ve kimlerle gurur duyulacağı konusunda oluşan istifhamlara açıklık getirir.
Dedik ya;
Kritik zamanlarda verilen bazı tepkiler ve adımlar, turnusol vazifesi görür.
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI