Beyaz Saray'da kabul ettiği soykırımcı, Siyonist Netanyahu ile ortak basın toplantısında konuşan Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni işgal edip buraya Amerikan askerlerinin konuşlandırılabileceğini söyledi. Hemen belirtelim, bu bir işgal girişimidir ve hiçbir kılıf, hiçbir gerekçe bu kirli hedefi gizleyemez.
Gazze'nin tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, daha önce söylediği “Gazze'deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağı” yönündeki sözlerini de tekrarladı.
Trump’ın açıklamaları 7 Ekim 2023’ten bu yana Siyonist çetenin uyguladığı sistematik soykırım stratejisini bir adım öteye taşıyarak etnik temizlik sürecini başlatma girişimidir.
Trump diyordu ki…
"ABD, Gazze Şeridi'ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız!"
Artık, bütün dünyanın bildiği gibi öngörülemez, mesnetsiz cümlelerin sahibi Amerikan başkanı, "Bu barışı sağlayacağız ve orayı kalkındıracağız. Binlerce istihdam yaratacak ve tüm Ortadoğu'nun gurur duyacağı bir şey olacak" diyerek güya bölge için bir insani amaç ortaya atıyordu. Biz de diyoruz ki, emperyalizm ve Siyonizm kendisine uydurduğu perdeleri bir asırdır kanla, ateşle imtihan edilen en iyi Ortadoğu biliyor.
Yine diyor ki Trump: “Filistinlilerin Gazze'ye geri dönmek istemelerinin tek nedeni başka alternatiflerinin olmaması”…
Biz, Amerikan uçaklarıyla, Amerikan bombalarıyla Siyonistler şehirlerini yerle bir etse de iradelerini, inançlarını dimdik ayakta tutan bir halkın zaferinin göstergesi olarak görüyoruz o dönüşü.
Evet, bir savaş ancak ve ancak iradeler boyun eğdirildiğinde kazanılır. Gazze, bir irade destanıdır, korkunç soykırım stratejisine karşı insanın onurunun, inancının ayağa kalkmasıdır. Bugün Siyonist terörün baş eğdiremediği kahraman Gazzeliler’e karşı Trump’ın Netanyahu ile birlikte yaptığı açıklamalar etnik temizlik çağrısından başka bir şey değildir.
MEMUR-SEN ailesi olarak diyoruz ki… Amerikan emperyalizminin en kirli stratejilerinden birinin daha devreye sokulmaya çalışıldığı bir zeminde, uluslararası paydaşlarımızla birlikte, güçlü bir direniş hattı oluşturmaya kararlıyız.
Çünkü dün Siyonist soykırıma karşı alanlarda direndik, Siyonist firmalara karşı boykot çağrılarında bulunduk ve bu topyekun savaş stratejisine karşı direniş hattı oluşturduk.
Biz biliyoruz ki, Filistin bir dünya olayıdır, emperyalizmin sırtını sıvazladığı Siyonist İsrail bir dünya sorunudur. Filistin insanlığın direnişidir, İsrail ise insanlığa karşı ifsadın merkezidir.
Bizim tarafımız belli. İnsanlık onuru hem İsrail terörünü yenecek hem de Emperyalizmin oyununu bozacaktır.
Katil Netanyahu’nun ve eli kanlı soykırım çetesinin yeri, Saraylarda ağırlanmak değil, Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmaktır.
Hep söylediğimiz gibi…
Biz bütün bu oyunlar bozulup, Nehirden denize başkenti Kudüs olan özgür Filistin kurulana kadar, Filistin halkının yanında olmaya, mücadelelerine omuz vermeye devam edeceğiz.
Kahrolsun Siyonistler ve Emperyalistler!
Yaşasın Özgür Filistin!
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI